You are not logged in.
Pages: 1
Cumhuriyet 25.04.2010 Ermeni Sorununda Emperyalizmin Suçu
Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV
20 Mart-20 Nisan arasını ABD’de “24 Nisan 1915’te gerçekten ne oldu?” ekseninde bir dizi konuşmalar yaparak geçirdim. Bu yazıda onu anlatacak değilim. Bilinmeyen ya da görmezden gelinen şu konuyu anımsatmak istiyorum: Ermeni sorununda emperyalizmin suçu.
Günümüz vuruşkan Ermenileri şu şaşırtmacayı yayıyorlar: Türkler cezalandırılmazsa, Ruanda benzeri soykırımlar yinelenir! Biz de şunun altını çizelim: Soykırım ırkçı emperyalizmin doğal sonucudur. Soykırım Ermenilere “Hıristiyan dininden ve Aryan ırkından olduğunuz için, Türklerden ve öteki Müslümanlardan üstünsünüz” diyerek onlara, silah ve para dahil, her türlü desteği verip üstümüze saldırtan ve ardından karşılıklı kanlı olaylar içine atan ırkçı emperyalizmin yok edilmesiyle son bulur. Bu, büyük insanlık suçunun baş sorumlusu emperyalizmdir.
Gelişmiş büyük sermayeci ülkelerin “böl ve yönet!” biçimindeki saldırı, işgal, etki alanı, ulusalcılıkla savaşım ve azınlıkları kullanma siyaseti bugünkü dünya sorunlarının da anasıdır. Örneğin, 54 devletli koca Afrika’ya kısaca bakalım: Kötü önderler, yeteneksizlik, çürümüşlük, kabilecilik ve içte kan dökmeler. Emperyalizmin çağdaş kuramcılarına göre, çözüm varlıklı ve uygar Batı’dan gelir. Yalan! Afrika dahil, Üçüncü Dünya emperyalizmin ektiği tohumların acı sonuçlarıyla baş etmeye çabalıyor. Bölücü emperyalizm kabileciliği destekledi; bağımsız Afrika devletlerinde uluslar bu nedenle oluşamıyor. “TC yurttaşına Türk denir” diyen eşsiz Atatürk ulusal çözümün anahtarını vermişti. Bugün, dış destekli Ermeni ve PKK dayatması Türkiye’yi Biafra Savaşı’na değin götürebilir.
Ruanda’da Hutular’ı önce Almanlar, sonra Fransızlar; Tutsiler’i önce Belçikalılar, sonra İngilizler desteklediler. Sonuç: Ruanda soykırımı. 1994’te bile Fransa’nın ve Cumhurbaşkanı Mitterand’ın parmağı vardı. Bayan Mitterand’ın Kuzey Irak’ta Barzani ile Talabani’ye neden arka çıktığını sanıyorsunuz? Ruanda’da, Nijerya’da ve Sudan’da (Atatürk’ün tasarladığı gibi) bir ulusçuluk oluşmamışsa, daha da öte, hiçbir Afrika ülkesi kendi geleceğini kendi çizemiyorsa, nedeni emperyalizmin yerleştirdiği altyapıdır. Emperyalizmin Afrika uzmanları sözde “kalkındırıcı sömürgeciliğe dönüşü” (!) bile öneriyorlar. Hesapta Osmanlı deneyiminden bizler ve tüm Ortadoğu için (yabancılara yarayacak) dersler çıkarmak da var.
Bir Amerikan Protestan din yayıcısı ile bir Ermeni papazın 1896’da Şikago’da basılan “Kanayan Ermenistan” adlı kitaplarında diyorlar ki: “Türkler birinci ve ikinci en iyi ırktan değildir. Türk ve Kürt kafese konması gereken hayvandır. Onlara hayvan derken köpek ve çakal benzeri yabanıl hayvanlardan özür dileriz.” Gobineua, Chamberlain, Rosenberg ve Sosyal Darwinciler gibi ırkçı kuramcılar Türkiye’de değil, Batı’da yetişti. Bugünkü Britanya kaynağı “Türkler daha orduya asker çağırırken Ermeniler Doğu’da 120.000 kişiyi boğazladılar” demiyor mu? Bu sayı daha bir başlangıçtı. Ermenilere para ve silah yağdıran Çarlık Rusyası bağımsız Ermenistan’ın değil, Doğu Anadolu’yu kendine katmanın peşindeydi; Fransa da Adana ve çevresinin. İngilizler de Ermenilerden alaylar kurdular, onları eğittiler.
Bugün, Haiti’de bile kökü geçmişte yatan bir ağlatı yaşanıyor. 12 Ocak’taki yer sarsıntısının sonuçları yalnız doğal bir olayın sonucu değildi. Büyük çoğunluğu yoksul olan Haitililer yıkılan konutlarının altında ezildiler. Gerçek neden onları bu yoksulluğa bağımlı kılan emperyalizmdi. ABD-destekli Duvalier hanedanı yabancılara düşük vergili, az işçi ücretli bir sömürü cenneti ve yoksullar cehennemi yarattı. Yer sarsıntısı deyip oraya bugün koca bir orduyla giren ABD yeni bir işgal gücüdür. Aynı ABD yakın geçmişte Etiyopya’yı komşusu Somali’ye saldırtarak orada kendine petrol vermeyen iktidarı devirtti. İzmir’e 15 Mayıs 1919’da Yunan askerini çıkartan da emperyalist Britanya’ydı. Portekiz Mozambik’ten ve Fransa Gine’den ve Madagaskar’dan çıkarken altyapıları yıkıp gittiler; 14 Eylül’de emperyalizmin arka çıktığı Ermenilerle Rumların İzmir’i yakmaları gibi. Belgeler ve kanıtlar gösteriyor ki, emperyalizm bugün de benzer amaçlar peşindedir.
Çözüm Batı’da o zaman da değildi, şimdi de değil. Hem Türkiye, hem Üçüncü Dünya için çözüm Atatürk’ün emperyalizm karşıtı direnişinde ve Altı Ok’a bağlı devrimciliğindedir. Ermeni sorunundaki ABD ve Fransız meclis kararları emperyalizmin suçunu gizlemek içindir. Bize düşen görev haklarımızı emperyalizme ve onun yerli uşaklarına karşı çıkarak kazanmaktır.
Offline
Pages: 1